Devrim!

  Bir gün gelecek boşuna işgal ettiğiniz bu sandalyelerden sizleri kaldıracağız. Galatasaray'ı, 

kanını emenlerden, servetine servet katmak için kullanan asalaklardan temizleyeceğiz. Halk ile büyüyen Galatasaray'ın kapılarını halka açacağız. Pezevengin başkanlık koltuğunda oturduğu, pilav yiyenin Galatasaraylı olduğu bu düzen değişecek, değişecek, değişecek!

Büyüyor inatçı kavgamız!

hep denedin, hep yenildin, olsun, yine dene yine yenil daha iyi yenil

ey taraftar!

para kaybetmemek uğruna şikeyi meşrulaştırmak için götünü yırtan federasyonundan taraftarın ‘zaaf’ından faydalanarak ihya olan yayıncı kuruluşuna, ihalelerden para indirebilecek kadar geniş bir nüfuza sahip olmak için futbolu kullanan aşağılık yöneticilerden başıma birşey gelmesin, ekmeğimle oynamayın diyen kaypak futbolcusuna, iki maça gittim üç kuruş para verdim diye topçunun anasına avradına küfretme hakkını kendinde gören vatandaşından endüstriyel futbolun tüm aktörlerine, piyonlarına, maşalarına, babalarına ‘siktirin gidin’ demek için elimizde bir şans var: e-bilet almamak. 

herşeye rağmen futbolu öldüremeyeceksiniz, çünkü -yarı tanrı maradona’nın jübilesinde dediği gibi- kişiler hata yapar, top leke tutmaz. futbol herşeye rağmen dünyanın en güzel oyunu kalmaya devam edecek. pislenen sizlersiniz, bizleriz.

Bu Savaşı Biz Başlatmadık Ama Biz Bitireceğiz..

içimdeki fırtına, kör kurşunla diner mi?
kavgalar kansız biter mi?
bir mavzer çığlığında seni aramak var ya,
bu hep böyle böyle gider mi?

şu kahpe dünya seni bana düşman eder mi?
dostluklar birden biter mi?
bir kardeş selamında seni aramak var ya,
bu hep böyle böyle gider mi..

Tanıyamadım Sevgilim

Aldırma, deli gönlüm,

Giden gitsin, sen şarkılar söyle içinden, boşver..