29 Aralık 2007 Cumartesi

Sen çağır yeter..


Gücümüz yettiği kadar koşmaya çalışıyoruz yanına kimseye karışmadan branş ayırmadan. her branşa en az bir deplasman yapmak şart demiştik sezon başında. öyle bir yere gidiyoruz ki şimdi peşinden, daha önce hiç gitmediğimiz. 2500 kişilik tek tribünlü bir salon. mevzu bayan basket. olay yeri; burhaniye. vasıta küçük, yürekler büyük. ve biz yine gidicek baska yer bulamadık abi.
hareket vakti sabah yedi.
hep aynı kalkış yeri.

24 Aralık 2007 Pazartesi

Mazeretim var, Asabiyim ben..

Mezuniyet uğruna sevdandan ayrı kalma zorunda kaldığın zamanlar saat azizliği ve hovardalıklar sebebiyle tekrar ayrılık cezası ile başbaşa bu bünye. 7 Senedir bir kez bile ışık göremediğim o karanlık yollar tekrar kollarını açmış beklemektedir. Gidilecektir. Bu saatten sonra buraya kadar geldikten sonra dönmek olmaz, ama hala herkesin ortak dileği 'bu son olsun artık' nidalarını içten içe yaşarsın. Geride bıraktığın Sevdanı, o eşsiz şehri düşünür gaza gelirsin. Sevda bekletilmez, Sevdadan ayrı kalınmaz. Sevda bir yaşam biçimidir, Çile Sevda için çekilir.



3 güne bu kadar ocak'ta 1 hafta eyvah eyvah...

16 Aralık 2007 Pazar

Yenik Serçe


O kanadı kırık bir kuştu. Sarı-Kırmızı'ya vurulmuştu, kimseler görmedi başka renk sevdiğini ve kimseler görmedi kirlendiğini. Kendini martılarla bir tutma demiştim, senin kanatların yok, düşersin yorulursun.

Adın Umut !

İçtiğin şarap, hüzün kokar geceleri. O şehrin bütün sokakları dar yapılmıştı umut. biz seninle yanyana yürümeyelim diye. İnsanlar dar yapılmıştı. Ama biz yürüdük !

Yanyana, haykırarak !

Umut Koyduk Adını..

12 Aralık 2007 Çarşamba

Baktığın yerde bekliyoruz seni..


sürekli birileri bi yerlere gidiyor, aramızdan ayrılıyor. ispanya, amerika, antep, konya, edirne derken şimdi de bulgar sınırı çıktı başımıza. oralar da bizimdir be kanka. gittiğin yerlerde benden bişeyler bulursun mutlaka. kardeşlerin baktığın yerde seni bekliyor olcak sezon sonunda. gelirken freeshopları patlatmayı sakın unutma.
Kiros gidecek, geri gelecek !

25 Kasım 2007 Pazar

Neyleyim Cebimde Olmayan Parayı...


Parasızlık dedi ki:

"En yıkıcı olan benim, kapana sıkışmış fındık sıçanına çeviririm insanı. lokanta vitrinleri, giysi dükkanları,elektronik aygıt satıcıları, araba galerileri, gezi acentaları, mobilyacılar, lüks oteller, villalar, bakımlı bahçeler, gece kulüpleri, büyük mağazalar, balıkçı tablaları, renk renk meyvalarla donatılmış manavlar, içki dolu raflarıyla tütünlük pastırmaların, füme dillerin, açık pembe lakerdaların, yumuşak jambonların kesilip kıyıldığı tezgahlar, hem sürekli gözlerinin önünde, hem de sürekli kese menzilinin dışındadır.

Stad kapılarında rezil olur, deplase yolunda içtiğin süzme mercimeği terkedemez, ayak üstü rastlayıverdiğin eski bir dostunu hiçbir yere davet edemez, kendine yeni bir gömlek alamaz, veresiye hesaplarını bir türlü kapatamaz, ev kirasının karabasınından ne ay sonlarında, ne de ay başlarında yüreğini kurtaramaz, sevdiğinle boğaz kıyısında başbaşa bir bira içmeye bile gidemezsin.

En yıkıcı olan benim, insanların çoğu benim ateşli çemberlerimin içinde doğar ve yana kavrula, ateşli çemberlerimin içinde kaybolurlar.

Hiçbir şey benim kadar kahredici değildir."