14 Ocak 2010 Perşembe

Lucas

Kulübümüz, İngiltere Premier League takımlarından Everton takımı oyuncusu, Avustralyalı Milli oyuncu Lucas Edward Neill ile 1.5 yıllık sözleşme imzalamıştır.

Lucas Edward Neill'e hoşgeldin diyor, sarı-kırmızılı forma altında üstün başarılar diliyoruz.

Galatasaray Spor Kulübü

13 Ocak 2010 Çarşamba

Gitmek..


Lise yıllarımın en heyecanlı fiiliydi aslında bu.Gitmek,gidebilmek bütün esaretlerinden sıyrılıp kendi yoluna bakabilmek..Kelime anlamının içinde yeni bir dünya kurmak,bütün sıradanlıklardan sıyrılmak,dayatmalara koskocaman bir nah çekmek kadar çok anlam içeriyordu.Ergenlik dönemimin mottosu haline gelen bu altı harflik sözcük üniversiteyi kazanma yoluyla anlamını bulmuştu.Evet sürekli sayıkladığım,olabildiğince uzaklara yol alma isteğim gerçekleşmişti.Kısacası gençliğimin geçiş döneminin zaferiydi bu..

Yirmili yaşların başında o ergenlik dönemine ait fiili gerçekleştirmenin,her şeyden uzaklaşmanın keyfi hakimdi.Bu keyif bir süre de sürdü.Sonra yıllar hızla geçmeye başladı.Gitmenin yolunun üniversite hayatından geçtiğine inanırken mezuniyetin o garip telaşının içinde gittiğim yerlerden dönüşe doğru geri sayıma geçmiştim.Arkaya doğru dönüp baktığımda sayıkladığım o gidiş tatmin etmemişti beni.Evet gitmiştim ve bir çok şey de değişmişti hayatımda ama yeterli değildi bu.O gençlik dönemlerinin heyecan veren gitme isteği bu olmamalıydı..

Bu gece eski bir dostumla küçük bir şehrin küçük bir meyhanesinde rakımızı yudumlarken hala gitmekten bahsettiğimizi fark ettim.Yıllar geçmiş biz gitmeyi hala becerememiştik demek ki.Gitmek sadece bir yerden başka bir yere gitmek değildi aslında.Giderken ardında hiç bir şey bırakmamak,geriye doğru meraklarını öldürmek,bir gün geri döneceğini hesap etmeden gitmekmiş.Başka duygularla,başka hayatlarla bundan öncekilere benzemeyen bir gidiş için konuştuk durduk.Konuşurken de gittik aslında her şeyi bırakarak hemde çok uzaklara..

Kalabilmek için buralarda neden de aradık.Aile dedik tebessüm ettik.Hayat dedik anlamını bulamadık.Sevgili dedik, eğer ellerimizden hala tutuyor olsaydı burada herhangi bir gidişi konuşuyor olmazdık deyip kadehimizi yudumladık sessizce..En sonunda yine gitmek lazım dedik gitmek..Hemde her şeyi öylece bırakarak,sessizce,sorgulamadan gitmek..

4 Ocak 2010 Pazartesi

Uyursan, Ölürsün

cumartesi akşamı toplanan ekip, çerkezköy ve saray üzerinden kırklareli-vize ilçesine bağlı evrencik köyündeki evde mangal keyfi yaptı. pazar sabahı yoğun kar yağışıyla uyanan ekip erken saatlerde tekirdağ-saray'a dönerken, burada ekibe istanbuldan gelen cags ilave oldu ve patriot'un amatör askerlik yaptığı 3.zırhlı tugaya gidildi. hava eksilerdeydi. hafiften kar çiseliyordu. harbiden uyusan ölürsün "hesaaabı" bir havaydı. ama patriotumuz sapasağlamdı. herkese selamı var. 8 ocak cuma günü yemin töreni yapılacak. ve iki günlük izinden sonra çerkezköydeki usta birliğine katılacak.

teşekkür; şoförlük için apo'ya, foto için shafuck'a, ön koltukta oturduğu için sergio'ya, köyevi için laziozi'ye ve mangal için slash'a..

not : nizamiyede fotoğraf çekmek yasaktır komutanım ;)

3 Ocak 2010 Pazar

Biz Kabullenmeden Bitmez!

Yıllardır söyleyenlerin bile inanmadığı bir döngünün içindeyiz; şampiyonluk şansının varlığı. Yıl içinde birçok maçı üç basamaklı sayılara ulaşmayan tribünle geçen, taraftarın haklı olarak bir türlü sahiplenemediği, arada bir uğrayıp Fenerbahçe maçlarını kazandırdığı, playoff ilk yahut ikinci turunda elenmesi planlanmış gibi hiç değişmeyen takımlar şampiyon olmamalıydı. Olamadılar da. Yıllar sonra gelecek bir şampiyonluk varsa, bambaşka olmalı o.

Bu sene yaşanan malum olaylardan sonra gerçek bir hedef belirdi önümüzde. Aslında o günlerde yazılanlar dün gibi akıllarda. Şimdilerde üzerine hesap kitap yaptığımız puan tabloları, o haftalarda 'resmi olarak olmasa da düşürüldü' adında imkansızlıklara tekabül ediyordu. Geçen senelerdeki yabancı oyuncu tercihleri olsa, belki gerçekten de böyle olacaktı. Basit ve ne kadar ibne varsa yüzünü güldürecek bir son. Ama olmadı, bu taraftarın hakikaten kucaklaşabilme eşiğine geldiği bir takım bulduk karşımızda bir anda; çürükler öteye itelenenince. Öyle bir noktaya geldik ki artık sonuç değil parkeye bir bir düşen ter damlacıkları bizim oksijenimiz oldu. Biz kabullenmeden bitmez ama işler yaver gitmezse de o ibnelerin yüzü gülmez artık.

Tünelin ucunda pırıl pırıl ışıklar var, ötesinde görecek günler. Koşalım zaferlere, el ele kol kola.

2 Ocak 2010 Cumartesi

Haftanın Sonu : Çerkezköy-Saray-Vize

02-03 ocak 2010
geliyoruz patriot !