17 Ocak 2008 Perşembe

"üç nokta"

Üç noktayla sonlandırılan her cümlenin isyan anlamı taşıdığı son 24 yıla inat,bu sefer hasret bitirici cinsten cümlelerin sonuna koyulmalıydı üç nokta...
Yıllardır cevredeki bir çok insanın "bu kadar emek harcayıp, bir rengin delice peşinde olmanın ne getirisi var size?" sorusuna karşılık verebildiğim yegane cevaptır aslında bu...
"birkaç iyi adamı kazanmış olmak"...

Kimlik bilgileriyle kullanıcı adı alınarak yazılan forumlara inat;voda'larla,maje'lerle,seer'lerle sevdim ben bu insanları...

Kilometrelerin araya set çekemediği kardeşliği bizzat yaşıyor olmanın verdiği gururla binilen starexler...
Tribündeki en akıllı 5 adamdan birisi olmanın verdiği gururla girilen deplasman tribunu tuvaletleri...
Tanınmayan bir taksi şoförünün rehberliğinde konaklanan Tunalı Hilmi Caddesinde meçhul odalar...

veda etme fırsatı bile vermeden çekip gidenlerin arkasından kurulan "üç noktalı" cümlelere inat, hasret bitirmek için koydum bu kadar çok "üç noktayı"...

intiharın eşiğindeki bir patronun,son kurşunundan nasibini almamak için verilen istifanın getirdiği rahatlıkla,cumartesi sabahı herhangi bir yerde buluşmak dileğiyle...

...

Hiç yorum yok: