ilk defa gelenlerin çoğu "ne kolay deplasmandı" demiştir gece eve vardıklarında. oysa yine bayrama denk gelmesi nedeniyle, günler öncesinden yapılan hesap kitap olayları, değişik yöntem arayışları; bayramın ilk günü, sabahın erken saatlerinde malum yerdeki buluşmayla son bulur. yıllardan beri her deplasmanda birbirini görmekten, selam vermekten sıkılmayan, aksine birbirini görünce gülümseyen simalar yine malum yerdedir, diğerlerinin bayram ziyaretlerini yaptıkları saatlerde.
aslında her bursa deplasmanının ayrı bi hikayesi vardır bizim için. özellikle "uludağlı aslanlar" döneminde yapılan deplasmanlarda maçın gününe göre, ya günler öncesinden gidilir veya maçtan sonra kalınır, mutlaka iki gece üst üste rakı balık yapılırdı başkanın evinde. gecenin geç saatlerinde izmir yolu üzerindeki bariyer dibinde cila yapardık. arap şükrüye gider, tophaneye çıkardık. piramitte hatun keser, altıparmaktan salına salına inerdik stada doğru. öyle dönerdik istanbula..
"eskidendi çok eskiden" diyerek noktalayalım. bu seneki bursa için yazı yazmaya vakit bulamadık, eldeki materyalden şöyle bi klip çıkınca, yazıya da gerek kalmadı aslında..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder