24 Haziran 2008 Salı

tarihe en büyük savaş diye geçsin,.ötümüzle devirdiğimiz dağ gibi aşklar!




aklıma seni gördüğüm o ilk güne lanet olsun diye başlayan;
bir gün gelecek ben bir kuş gibi hür ve kimsesiz
bugünden çok daha mutlu olduğum anda
beni ve aşkımı anlayacaksın
diye biten cümleler geliyor ama yazamıyorum.her insanın hayatında kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardı. ben direniyorum.
çok yıldızlı ve çok mavi bir gecede, daha doğrusu, çok yıldızlı
ve bir türlü mavinin ağırlığından kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde,
bir şehirde, daha da doğrusu, çok yıldızlı ve bir türlü mavinin ağırlığından
kurtulamayan bir ilkbahar gecesinde, bir şehre doğru iki tekerleğin üstünde
100km/s'in biraz üstünde bir hızla ilerleyen erkeğin kendi rüzgarından belli
belirsiz titremesi ve yalnızca bedenine çarpan gece böceklerinin gövdesinde
bıraktığı izlerin o şehrin herhangi bir yerinde belirsiz bir kadının yaptığı geceye
dair bir resme çok benzemesi, gece böceklerinin kaderini ne kadar hafifletebilir ki...
yaşlı kızılderilinin dediği gibi hayatın bize sunamadıklarını mı sunar,
yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi sanat, tıpkı diğer tüm şeyler gibi
yalnızca seks için midir...
yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir ?
kimi babaların infilak etmıstır ya oğulları
kimi yalnızlıklar bosunadır
kimi aşklar bitmesi için yaşanır
sen bunları hiç önemseme
git gülümse başkalarına
beni burkulmus bırak
beni ısırılmıs
beni emilmiş
beni intiharlardan çokça korkulan ideolojilerde bırak
biliyorsun
istanbul'un koynuna ancak şarapla girilir....kötü adamı sevdim hep,kanunsuzu,hergeleyi.iyi işleri olan sinekkaydı tıraşlı,kıravatlı tiplerden hoşlanmam.ümitsiz adamları severim,dişleri kırık,usları kırık,yolları kırık adamları.küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar.adi kadınlardanda hoşlanırım;çorapları sarkmış,makyajları akmış,sarhoş ve küfürbaz kadınlardan.serserilerin yanında rahatımdır,çünkü bende serseriyim.kanun sevmem,ahlak sevmem,din sevmem,kural sevmem.toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam....
ilgi duymuyordum.hiçbirşeye ilgi duymuyordum.nasıl kaçabileceğime dair fikrim yoktu.diğerleri yaşamdan tat alıyorlardı hiç olmazsa.benim anlamadığım birşeyi anlamışlardı sanki.bende bir eksiklik vardı belkide..mümkündü..sıksık aşağılık duygusuna kapılırdım.onlardan uzak olmak istiyordum.gidecek yerim yoktu ama..intihar?..tanrım,çaba gerektiriyordu..beş yıl uyumak isterdim ama izin vermezlerdi."

K.G






Hiç yorum yok: