dün akşam, geride kalan maçlar içinde vasatı aşamadığımız ilk maçtı bana göre. özellikle ilk yarı tribün resmen uyudu. 45-60 arası kendi aramızda "ara gazı" olarak nitelendirdiğimiz bestelerle göbeği biraz hareketlendirmiş olsak bile, son yarım saat sağ ve sol taraf yine susup maçı izlemeyi tercih etti. zaten bu seneki görünüşe bakılırsa ya gol atınca bağıracaklar, ya da futbolcuya bağırıldığında. artık futbolcu ismi bağırılınca herkes katılıyor. elano ismini 4-5 farklı varyeta ile melodilendirdik. futbolcuya bağırılır tabiki ama sadece futbolcuya bağıran kesimin daha geçen sene "lincoln lincoln" diye götlerini yırttıklarını bu kadar çabuk unutmalarına şaşırıyoruz. son dakikalarda bestelerin beşiktaşa "kayması" ise normaldi. gerekli gereksiz onu bilmeyiz ama bununla alakalı olarak sette yaşanan diyalog harikaydı. senin için çağlayanda miting yaparız başkan: "küfür etmeyin ceza alırız" deyince, elinde efesi belinde döneri abimiz: "ben ödiycem cezayı siz bağırın" diye karşılık verdi :) bu arada perşembe günü turnikede yaşanan enteresan olayların aynısı ramazan münasebetiyle yine tekrarlandı. ne olduğunu kimse anlamadan turnikeden uzaklaşıyoruz. maç öncesi sokakta hell'in kurduğu tezgahta hafiften iftar moduna giriyoruz. saat 6 gibi sokakta toplanmaya basliyor ekip. perşembe günü tam kadroyduk, eksikler var bu sefer. liseli vardı ya ah o liseli'nin sınavı varmış. seer ise moskova'ya uçmuş. maçtan sonra ankaraspor maçıyla ilgili planlar yapılmak üzereyken, maçın pazartesi olduğunu öğreniyoruz. sonraki hafta ise milli maç varmış.
herkesin ramazanı mübarek, bizim ramazanımız manisa'da rahat olsun.
-
Galatasaray : 4
Kayserispor : 1