Mercator sponsorluğunda Almanya'da workshopa katılacağımızı öğrendiğimizde Hamburg maçına gideceğimize sevinmiştik aliyavuz'la en çok. Şartlar elvermediğine bozulsakta bendeki maça gitme aşkı sönmemiş ve aliyavuzun Almanya'dan ayrılacağı gün olan pazar gününe bir maç bulma arayışına girmiştim. Yaşadığımız mahallenin çocukları Duisburg'lu olduğundan ve Moers'e en yakın stad konumunda bulunduğundan ikinci ligte olsa Duisburg'un Freiburg'lu oynayacağı maçta karar kıldım, biletleri temin ettik (kale arkası 9eur) ve Pazar günü yola koyulduk. Şimdi öncelikle bu Duisburg şehri biraz enteresan her yer Türk ama öyle böyle değil.. Berlin Kreuzberg bile bu kadar değil.. 10 sene tek kelime Almanca bilmeden yaşasan yaşarsın. Tüm NRW bölgesi gibi burası da ağır sanayi bölgesi ancak eski çelik fabrikalarını yıkmayıp bienal, konser ve envai çeşit event için harika bir mekan haline getirmiş Alman arkadaşlar. Öyle ki eski gaz kazanına şu an dalabiliyorsunuz, içinde uçak gemi ve bir adet plastik köpekbalığı var... Şehirle ilgili neden bunları anlatıyorum derseniz şehirde başka bir şey hakikaten yok ama ihtiyaçta yok nitekim Duisburg'tan
KÖLN 40 dk
AMSTERDAM 2saat
BRÜKSEL 2saat
PARİS 5saat
BERLİN 4saat
neyse sevgili dostlar... Sizler bu bilgileri okurken biz stad yolunda ilerlemeye başladık... Duisburg Türkiye'ye benziyor dedik ya trafik bile aynı.. Park yeri yok, trafik polisi yok.... Neyse stada girerken ligteki durum hakkındada bilgi aldık... Duisburg son 9haftadır kazanıyor. Ligte 4. sırada ve rakip Freiburg lider. Duisburg'un önündeki ile puan farkı 6.... Stadta bulunduğumuz konum kuzey kale arkası.. Duisburg'un taraftar gruplarının toplandığı yer... Sette iki arkadaş, etrafta bir kaç davulcu... İkinci lig için oludkça güzel ve kalabalık bir stad... Maç heyecanlı ancak gol yok... neyseki 75 ve 80 de Duisburg iki gol buluyor da keyfimiz yerine geliyor... Buraları çabuk geçiyor nitekim benim ilgimi çeken maç sonu.... Bütün maç boyunca düzen ve tezahuratlar bize çok benzesede (zıplamayan Zebra değildir, gollerde futbolcu ismi anonsu vesaire) maç sonunda takım tribüne çağırılıyor, futbolcular yalandan bir selamla geçiştirip içeri girmiyor... oturup besteleri dinliyor ve eşlik ediyorlar... Neyse bırakalım da görüntüler anlatsın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder