Öfkeyle bakıp da aşağıya itelemedik hiç yılları, her bir yenisinde kendine dair umut saçanlara baktık hep tuhaf tuhaf. İçimizden gelen umut pırıltıları olduysa tek tük, hep ona dair oldu.
Zaten 4 rakamı yan yana dizip de dönemi dümdüz ifade etmek pek istenmedi bünyece , hep ona dair gruplamamız gerekti. Eylül başı 2008-2009 diye yazısız kurallarca gruplandırdık yine senle geçen takvimleri, Mayıs sonu kederli bir suratla yırtacağız; oradan buradan çıkmış dandik masaüstü takviminin baştan beşinci yaprağını. Yine arkasından Haziran gözükecek, daha da çok varmış diye söveceğiz.
Mantık arayıp, soru işaretlerine boğmayacağız kendimizi hiç. Şuurun kayıp, sesin çok gür çıktığı yerde olacağız. En dandik salonları arşınlamayı borç, sana küsenleri düşman belleyeceğiz.
Paramızın çıkıştığı çeyrek bileti kontrol etmekten geri kalmayıp, kendimizi en çok çeyreklere çıkıyor diye avutacağız yine. Kazanan şehirlere bakıp, İstanbull İstanbull diye komşuyu rahatsız etmekten geri kalmayacağız. Bileti yırtıp, gelecek her maça dair amorti sunan salonsal enfeksiyonu kapacağız yine. Hiç de sevgimiz kadar amatörce olmayan çift basamaklı bilet fiyatlarına bakmakla yetinecek, hakettiğimiz yere koşulsuz dalacağız. Salonların sevilmeyen terli suratları olacak, skorları bilmeden döneceğiz gerisin geri yine buluşmak üzere.
Skorları siklemediğimiz kadar, nasılsa yeniliriz diye düşünenlere de 'tribünle kazanılan maç' sıfatında laflarını yedirmek uğruna daha bir insandan gayri nitelikler sergileyeceğiz salonda.
03 Ocak 09,
@ Aydan Siyavuş SS.